Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ümit Yaşar OĞUZCAN'ın Galata Kulesi Hikayesi

Ü mit Yaşar Oğuzcan'ın yaşamı boyunca 24 kere intihara teşebbüs ettiği söyleniyor, fakat kendisine göre rakam 3 kereden ibaret. Babası da bir şair olan Ümit Yaşar Oğuzcan için babası şu şiiri kaleme alıyor. Bak dünya ne güzel, bu sitem niye, Ettim ben adımı sana hediye. Mutluyum ey oğul babanım diye, Çarptırma hicvinle cezaya beni. Şairin Vedat adında bir oğlu olduktan sonra bile intihar teşebbüslerine devam etmiştir ve her seferinde bir sebeple kurtulmuştur. Bu intihar teşebbüsleri alienin huzurunu iyice bozmuştur. Oğlu Vedat Oğuzcan'ın yetişkin olmaya başladığı zamanlarda bu olaylar sürekli aklında dönüp durmaya başlamıştır. 17 yaşına geldiğinde ise babasına bir ders vermek istemiştir. Vedat Oğuzcan bu huzursuz ortamdan kurtulmak ister ve Galata Kulesi'ne çıkıp kendini aşağıya bırakır. Babasının aksine o ilk teşebbüsünde can vermiştir. Rivayete göre ise yere düştüğünde çevredekiler elinde bir intihar notu bulmuştur. Notta ise şöyle yazmaktadır: “Ba

ROMEO VE JULIET

B atı edebiyatında çok işlenmiş acıklı bir aşk macerasının kahramanlarıdır. Doğu  edebiyatında Leyla ile Mecnun hikayesinin kahramanları gibi dünyaya ün salmışlardır. Hikayeye göre Veronalı iki aile ayrı siyasi görüşler sebebiyle bu iki aile arasında kan davası gibi kinli bir düşmanlık başlamıştır. Montagular'ın Romeo adında gayet yakışıklı ve duygulu bir oğlu, Capuletler'in ise Guiletta (Juliet) adında bir kızı vardır. Bu iki genç birbirlerine aşık olurlar fakat aileleri bu durumu onaylamayacağını bildikleri için ilişkilerini gizlerler ve bir rahip yardımıyla nikahlanırlar. Birlikte kaçabilmek için plan yaparlar: Juliet kendisini ölü gibi gösteren bir ilaç içer ve gömülür, ilacın etkisini gidermek için Romeo geç kaldığından Juilet gerçekten ölür. Romeo ise Juliet'in mezarı başında intihar eder. Günümüzde Verona'da turistlere iki sevgilinin mezarı olarak bir yeraltı türbesi gösterilir. Shakespeare, bu konuyu, biraz değiştirerek beş perdelik bir trajedi

Sabahattin Ali Şiiri (Çocuklar Gibi)

                                                                  Çocuklar Gibi Bende hiç tükenmez bir hayat vardı Kırlara yayılan ilkbahar gibi Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı Göğsümün içinde ateş var gibi Bazı nur içinde, bazı sisteyim Bazı beni seven bir göğüsteyim Kah el üstündeydim, kah hapisteydim Her yere sokulan bir rüzgar gibi Aşkım iki günlük iptilalardı Hayatım tükenmez maceralardı İçimde binlerce istekler vardı Bir şair, yahut bir hükümdar gibi Hissedince sana vurulduğumu Anladım ne kadar yorulduğumu Sakinleştiğimi, durulduğumu Denize dökülen bir pınar gibi Şimdi şiir bence senin yüzündür Şimdi benim tahtım senin dizindir Sevgilim, saadet ikimizindir Göklerden gelen bir yadigar gibi Sözün şiirlerin mükemmelidir Senden başkasını seven delidir Yüzün çiçeklerin en güzelidir Gözlerin bilinmez bir diyar gibi Başını göğsüme sakla sevgilim Güzel saçlarında dolaşsın elim Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim